9. Senfoni ve Tarihçesi Senfoni terimi, tarih boyunca çeşitli müzik türlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Ortaçağ döneminde, genellikle şarkı ve melodi gibi müzik formlarına bu isim verilirdi. Rönesans ve Barok dönemlerinde ise sadece çalgılarla icra edilen müzik parçaları anlamına gelirdi. Daha sonraları, opera, oratoryo ve kantatların başında ve ortasında çalınan çalgı bölümlerine "senfoni" denmiştir. Dokuzuncu Senfoni ve Beethoven Dokuzuncu Senfoni, insan sesinin kullanıldığı ilk senfoni olarak tarihe geçmiştir. Bu eser, uzun süresi ile dikkat çeker ve büyük orkestralar tarafından seslendirilmek üzere bestelenmiş bir yapıttır. Genellikle üç veya dört bölümden oluşur ve bu bölümler belirli bir çalma temposuna göre düzenlenmiştir. Örneğin, bir senfoni hızlı, yavaş ve hızlı bölümlerden veya hızlı, yavaş, orta hızlı ve hızlı bölümlerden oluşabilir. Senfoni müziği, ilk olarak 17. yüzyılda İtalya'da ortaya çıkmıştır. Milano, Paris ve Mannheim gibi şehirlerde gelişmiştir. Viyana ise Haydn, Mozart ve Beethoven ile en parlak dönemini yaşamıştır. 18. yüzyılın başlarında, insanlığın kültür tarihine yeni bir sanat eseri eklenmiştir. Beethoven, üzerinde yıllarca çalışarak yarattığı Dokuzuncu Senfoni ile hem çalgı hem de insan sesi ile hitap edilen senfoni edebiyatının en güzel örneklerinden birini vermiştir. Beethoven'in erişilmez dehasının şaheserleri olarak sanat dünyasının dokuz abidesi arasında yer alır. Romantizm ve Senfoni 19. yüzyılın ortalarına doğru, edebiyatla başlayan romantizm akımı, sanatın diğer dallarında olduğu gibi müzikte de etkisini göstermiştir. Franz Schubert, bu dönemde senfoni eşiğinde kendini göstermiştir. Schubert, dokuz senfoni yazmış ve bunlardan 8'incisi "Bitmemiş Senfoni" olarak anılmaktadır. Alman besteciler de Beethoven'in eserlerini örnek alarak kendi senfonilerini yazmışlardır. 9. Senfoni Notaları: Gitar
9. Senfoni Notaları: Keman
9. Senfoni Notaları: Do-Re-Mi
|